Fm-Turk
KALİTELİ HİZMET İÇİN ÜYE OLUNUZ
Fm-Turk
KALİTELİ HİZMET İÇİN ÜYE OLUNUZ
Fm-Turk
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 'Türkçemize sahip çıkalım' mesajları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
admin
Fm-Turk Kurucu Admin
Fm-Turk Kurucu Admin
admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 850
Doğum tarihi : 11/08/93
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Takım : Galatasaray
Favori Kişiler : Totti
Ruh hali : 'Türkçemize sahip çıkalım' mesajları Sarhos10
İmza : <div class="js-kit-rating" title="Scored item" view="score" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>
Kayıt tarihi : 13/01/08

'Türkçemize sahip çıkalım' mesajları Empty
MesajKonu: 'Türkçemize sahip çıkalım' mesajları   'Türkçemize sahip çıkalım' mesajları EmptyCuma Eyl. 26, 2008 11:20 pm

'Türkçemize sahip çıkalım' mesajları

26 09 2008 14:08
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın, 76. Dil Bayramı dolayısıyla birer mesaj yayınladı.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, 76. Dil Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Cumhurbaşkanı Gül, dilin geçmişle gelecek arasındaki en önemli köprü, toplumsal birlikteliğin en güçlü bağı olduğunu ve milleti millet yapan temel yapı taşlarının başında geldiğini ifade etti.

Türkçenin milli kültürün, milli kimlik ve benliğin ana unsuru olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, dilin milletin özünü, gelenek ve göreneklerini, duygu ve düşüncelerini, tarihten gelen birikimlerini, değerlerini yansıtan bir ayna olduğunu vurguladı.

Gül, uzun bir geçmişe sahip olan Türkçenin bugün geniş bir coğrafyada yaygın şekilde kullanıldığını ve kardeş ülke ve toplulukları kaynaştırdığını hatırlatarak ''Dilimiz yeryüzünde konuşulan dillerin en zenginlerindendir'' dedi.

Türkçenin gelişmesinde, ******'ün gerçekleştirdiği Dil Devrimi'nin önemli yeri olduğunu belirten Gül, mesajında şunları kaydetti:

''Dil Devrimi'yle hayata geçirilen atılımlar, Türkçenin aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşmasının ve bilinçle işlenmesinin yolunu açmıştır.

Bugün Türkçe, çağdaş bir eğitim, bilim ve kültür dili seviyesine ulaşma yolunda büyük mesafe katetmiştir. Edebiyatımızın dünyada ses getiren seçkin eserleri, bunun önemli göstergesidir.

Bir dilin varlığını devam ettirebilmesi, o dili konuşanların millet olma şuuruna varmalarının yanı sıra, kendi kültürüne sahip çıkma hassasiyetlerine bağlıdır. Dil yaşayan, gelişen, etkileşime açık bir varlıktır.

Dilimizin gelişimiyle ilgili şüphesiz bazı sorunlar vardır. Bu olumsuzluklara takılıp kalmak yerine öncelikle dilimizin gücüne inanmalı ve onu sevmeliyiz.

Dilimizin zengin kelime yapısının farkına vararak, onu doğru biçimde kullanmak, yeni nesilleri de dil bilincine sahip bireyler olarak yetiştirmek en önemli görevimizdir.

Türkçeye sahip çıkmak, onu severek işlemek, koruyup geliştirmek, Türkiye Cumhuriyeti'ni geçmişten gelen tüm zenginlikleriyle sonsuza kadar yaşatmanın da ön şartıdır. Bu aynı zamanda geçmişi şan ve şereflerle dolu milletimize ve tarihimize olduğu kadar, geleceğimize karşı da sorumluluğumuzdur.

Dilimizin korunup geliştirilmesinde Türk Dil Kurumuna, tüm devlet teşkilatına, eğitim kurumlarına, eğitimcilere, edebiyatçılara, bilim adamlarına, sanatçılara, aydınlara ve yayınlarıyla geniş kitlelere seslenen basına büyük sorumluluk düştüğü inancındayım.

Şunu vurgulamak isterim ki, Türkçe bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de varlığını ve diğer dillerle etkileşimini sürdürecek, ebediyete kadar yaşayacaktır.

76. Dil Bayramı'nda, dilimizin gelişmesini, zenginleşerek bugünkü seviyesine ulaşmasını sağlayan Cumhuriyetimizin kurucusu ******'e, yazar, şair ve ozanlarımıza, düşünürlerimize şükranlarımı sunuyor, aramızdan ayrılanları saygı, minnet ve rahmetle anıyorum.''

TBMM BAŞKANI TOPTAN: ''BİR ÜLKENİN, KÜLTÜR VE MİLLİ BİRLİĞİNİ SAĞLAYAN, ULUSAL KARAKTER VE KİMLİĞİNİN TEMELİNİ OLUŞTURAN O TOPLUMUN DİLİDİR''

TBMM Başkanı Köksal Toptan, ''Bir ülkenin, kültür ve milli birliğini sağlayan, ulusal karakter ve kimliğinin temelini oluşturan o toplumun dilidir'' dedi.

Toptan, 76. Dil Bayramı nedeniyle yayımladığı mesajda, dilin toplumların en kıymetli hazinesi olduğunu vurgulayarak, bir milletin tarihi boyunca oluşturduğu maddi ve manevi tüm değerlerin, dil sayesinde kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatıldığını kaydetti.

''Bir ülkenin, kültür ve milli birliğini sağlayan, ulusal karakter ve kimliğinin temelini oluşturan o toplumun dilidir'' diyen Toptan, tarih boyu sürekli gelişen Türkçenin, zengin içeriğiyle dünyanın en köklü ve en çok konuşulan dilleri arasında yer aldığını bildirdi.

Toptan, şöyle devam etti:

''Dilimizin bu denli zengin ve geniş coğrafyada kullanılıyor olması, tarihimizin, kültürümüzün, medeniyetimizin bereket ve çeşitliliğine işaret etmektedir. Geçmişle gelecek arasında köprü kuran dilimiz, milletimizi meydana getiren unsurları bir arada tutan, toplumsal yapımızı sağlamlaştıran en güçlü bağımızdır.

Türkçenin önemini 'Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir' sözleriyle ifade eden Büyük Önder Mustafa Kemal ****** de dilin bağımsızlığın ayrılmaz bir parçası olarak görmüştür.''

Toptan, Büyük Önder ******'ün ''kendi köklerinden ve kültüründen beslenmeyen bir dilin gelişemeyeceği çok iyi bildiği için'' önce Türkiyat Enstitüsü, ardından da Türk Dil Kurumu ile Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesini kurduğunu, bunlara da her türlü desteği verdiğini kaydetti.

TBMM Başkanı Toptan, mesajında şunlara yer verdi:

''Köklü tarihi geçmişiyle dünyanın bir çok bölgesinden yankılanan Türkçenin başka dillerle etkileşim içerisinde olması kuşkusuz doğaldır. Ancak bu etkileşim güzel dilimizin bozulmasına, yıpratılmasına ve yabancı kelimelerin istilasına uğramasına neden olmalıdır.

En kıymetli hazinemiz olan Türkçemizi, yabancı kelimelerden koruyarak doğru ve güzel kullanma konusunda herkesin gereken Özeni göstereceğine yürekten inanıyorum. Dilimize sahip çıkma ve genç kuşaklara aktarma hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu vesileyle, demokrasimizin kalbi olan Yüce Meclisimizin dilimiz konusunda son derece hassas olduğunun bilinmesini isterim. Bu düşüncelerde Türk Dil Bayramı'nı kutluyor, tüm vatandaşlarıma en iyi dileklerimi iletiyorum.''

AYDIN: ''DİLİ, DÜNYA DİLİ OLAN MİLLETLER, KÜRESEL KENTİN KİMLİKLİ AKTÖRLERİ OLURLAR''

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, dili, dünya dili olan milletlerin, küresel kentin kimlikli aktörleri olacaklarını ifade etti.

Aydın, 76. Dil Bayramı dolayısıyla Türk Dil Kurumunda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, dil ne kadar zengin ise dil ile dile getirilen fikri hayatın da o kadar zengin olacağını söyledi.

Osmanlı'nın çok milletli toplum yapısından milli yapıya geçişte Türkçe'nin hayati bir rol oynadığını ifade eden Aydın, bugün çeşitli lehçelerde konuşulan Türk dilinin, küreselleşmenin getirdiği imkanlarla, meydan okumalarla, zorluklara ve tehlikelerle karşı karşıyadır.

''Bu dil dünya dili olma istikametinde mi yürüyecektir ya da zaman zaman öne sürüldüğü gibi yok olma veya ciddi bir geri çekime süreci mi yaşayacaktır?'' sorusunu yönelten Mehmet Aydın, ''Bu sorunun cevabı, Türkçe konuşan toplulukların, içinde yaşadığımız küresel kentte sürdürdükleri hayatın başarılı mı yoksa başarısız mı olacağıyla doğrudan ilgidir. Eğer bu dünyada söyleyecek sözünüz varsa diliniz de zamanın seyiri içinde dünya dili olur'' şeklinde konuştu.

''Dili, dünya dili olan milletler, küresel kentin kimlikli aktörleri olurlar'' diyen Bakan Aydın, şunları kaydetti:

''Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, küreselleşmenin, sürüp gitmekte olan ve gittikçe daha zor tahmin ve kontrol edilebilen yıkıcı etkileriyle sadece maziyi tekrarlamak, katı bir muhafazakarlık, akıl dışı bir direniş veya derece derece gerçekleşen bir teslim oluşla mücadele edilemez. Mücadelenin yolu her şeyden önce üretkenlikten geçer. Histe, fikirde, bilim ve teknolojide, edebiyat ve sanatta bizim kültür dünyamızın dışında kalanların ilgileri ve ihtiyaçları ile ilgili sıcak bir temas kurabilirsek, o anlamda bir üretkenlik olursa, o zaman Türkçe elbette ki dünya dili olur.

Türk dili ile dünyada var olmanın adımları, o dili konuşanların teker teker kendi bünyelerinde hem de birlikte oluşturacakları çağdaş bir kültür stratejisi ve eylem planı ışığında atılmak zorundadır. Bu büyük bir ufuk ve onun gerçekleşmesine hasredilecek vizyon ve misyon sözkonusu olduğunda, Türk dünyası bugün düne göre çok daha iyi durumdadır denebilir. Dil odaklı sömürgecilik bütünüyle ortadan kalkmış olmasa da önemli ölçüde azalmıştır. Ortak alfabe hatta ortak dil istikametinde plan ve programlar oluşturma alanlarında elimizi kolumuzu en azından zor kullanarak bağlayan, tutan yoktur.''

-''DİL SEFERBERLİĞİNE KOYULMA ZAMANI''-

Dil dünyasında önemli bir rahatlama olduğunu da ifade eden Aydın, artık kimsenin ''imkan'' ifadesine kullanınca ''gerici'', ''olanak'' ifadesini kullanınca ''ilerici'' olmadığını söyledi. Aydın, ''Her ikisini de kullanıyoruz ve ikisini kullanmayı zenginlik sayıyoruz'' dedi.

Bir dil seferberliğine koyulma zamanı olduğunu belirten Aydın, dil dünyasının en etkin oyuncuları olan basın yayın ve medyanın, eğitim-öğretim kurumları kadar sorumluğu ve görevi olduğunu ifade etti.

TRT'nin yurt dışına açılma sürecine büyük bir hız verdiğini, 6 aydır çok önemli kararlar alındığını kaydeden Aydın, TRT'nin çalışmalarından bazı örnekler verdi. Bu kararların bir kısmının kültür ve dil ile ilgili olduğunu dile getiren Aydın, son Bakanlar Kurulu toplantısında, Avrupa'da 24 saat Türkçe yayın yapılmasına ilişkin karar alındığını anımsattı.

Bu konuda RTÜK'ün gayretleri de olduğunu söyleyen Aydın, kendisine bağlı ve ilişkili kurumların arasındaki eş güdümü kurumsallaştırmaları gerektiğini ifade etti.

Aydın, ''TRT, Anadolu Ajansı, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, bütün bunların hepsini dil, tarih, kültür ile ilgili kurumlarımızı bir çatı altında toplamak değil ama canlı bir bağlantıyla birinin hizmetini diğerine aktarabilmek mecburiyetindeyiz ki seferberlik dediğimiz hizmet daha rasyonel, ürün verecek şekilde yapılabilsin'' dedi.

Türkiye kadar tabelalar konusunda zor durumda olan başka hiçbir ülke görmediğini anlatan Aydın, ''El ele vererek, sadece dil açısından değil estetik açıdan da bundan kurtulmamız lazım. Kültürümüzü, dilimizi, gözlerimizi bu rahatsız edici durumdan kurtarmamız lazım. Yine bir miktar olacak tabii. İzmir'de sırtımı denize döndüm 10-11 tane tabela okudum bir tanesi Türkçe gibiydi'' diye konuştu.

Aydın, ''İnsanın ana dili, anne sütü gibidir. Onun tadı hiçbir dilde bulunamaz'' ifadesini kullandı.

-''ORTAK BİLİNCİN, ORTAK TEPKİNİN SAĞLANMASI''-

****** Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Sadık Tural da bir devletin arazisinin büyük, nüfusunun çok olmasının, tek başına övünülecek bir durumu göstermediğini ifade etti.

Devlet için asıl ''vatandaşlık hukukuyla bağlı saydığı insanların benzeşirliğini arttırarak, barış içinde, huzur ve refahı paylaşan bir toplum oluşturmanın'' önemli olduğunu belirten Tural, ''Devlet, vatandaşının geçmişe, günümüze ve geleceğe bakışında, sevinçte, kıvançta ve tasada ortak duygu ve düşüncelerle benzeşip bütünleşmesini sağlamak zorundadır. Böyle bir amacın gerçekleşmesinin ön şartı veya sağlayıcı ögesi de dildir'' diye konuştu.

Tural, ''İnsanların birbirlerini doğru anlamalarının yanında, ortak bilincin, ortak tepkinin sağlanmasının da aracı olan dil, Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli yönelişlerinden ve kurucusunun çalışma alanlarından birisi olmuştur'' dedi.

Tural, bir dilin, günlük dil, yargı, bilim ve eğitim dili olmaktan çekildiği ülkelerde, yönetim gücünün de çekildiğinin, bilimlik yöntemlerle ortaya koyulduğunu ifade etti.

-26 EYLÜL'ÜN RESMİ TATİL OLMASI-

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Şükrü Haluk Akalın da konuşmasında kurumun çalışmaları hakkında ve çıkarılan, çıkarılması planlanan sözlüklerden örnekler verdi.

Anadolu Ajansı ile her zaman işbirliği içerisinde hareket ettiklerini belirten Akalın, katkılarından dolayı Anadolu Ajansı'na teşekkür etti. TRT ile işbirliğinin sonucu, son bir yılda, Türk dili ile ilgili konularda yüze yakın radyo ve televizyon konuşması yapıldığını ifade eden Akalın, TRT ile yeni dönemde de işbirliğinin artarak süreceğine inandıklarını söyledi.

Yerel ve bölgesel radyo-televizyon yayınlarında doğru ve güzel Türkçenin yaygınlaştırılması amacıyla RTÜK tarafından düzenlenen seminerlere de destek olduklarını anlatan Akalın, ''Anadolu Ajansı, TRT ve RTÜK ile işbirliğimizin kurumsallaştırılarak kalıcı hale dönüştürülmesi için kurum olarak üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız'' dedi.

İş yerlerinde Türkçe ve Türkçeleşmiş adlar kullanılması yolunda son bir yılda karar alan belediyelerin kamuoyuna örnek gösterilmek amacıyla kurumca ödüllendirildiğini anlatan Akalın, ''El ele verdiğimiz takdirde Türkçe yeryüzünün en zengin dillerinden biri olarak varlığını dünya durdukça sürdürecektir'' diye konuştu.

Akalın, 26 Eylül Dil Bayramı'nın, resmi tatil olmadan, ülke çapında kutlanan bayramlar arasına alınması isteklerinin, meclis komisyonunun önerisiyle gerçekleşme yolunda olduğunu ifade ederek, bu kararı ''alkışlarla desteklediklerini'' bildirdi.

Konuşmaların ardından Sesli Türkçe Sözlük, Devlet Bakanı Aydın tarafından kullanıma açıldı. Mehmet Aydın, sözlükte seslendirme yapan Rahmi Aygün'e plaket verdi.

AA
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://fm-turk.yetkin-forum.com
 
'Türkçemize sahip çıkalım' mesajları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Fm-Turk :: FM-Turk Café :: Güncel Haberler-
Buraya geçin: