Fm-Turk
KALİTELİ HİZMET İÇİN ÜYE OLUNUZ
Fm-Turk
KALİTELİ HİZMET İÇİN ÜYE OLUNUZ
Fm-Turk
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sivri dilli bir kitap: Reklamcı nedir?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
admin
Fm-Turk Kurucu Admin
Fm-Turk Kurucu Admin
admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 850
Doğum tarihi : 11/08/93
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Takım : Galatasaray
Favori Kişiler : Totti
Ruh hali : Sivri dilli bir kitap: Reklamcı nedir? Sarhos10
İmza : <div class="js-kit-rating" title="Scored item" view="score" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>
Kayıt tarihi : 13/01/08

Sivri dilli bir kitap: Reklamcı nedir? Empty
MesajKonu: Sivri dilli bir kitap: Reklamcı nedir?   Sivri dilli bir kitap: Reklamcı nedir? EmptyCuma Eyl. 26, 2008 11:03 pm

Sivri dilli bir kitap: Reklamcı nedir?

24 09 2008 16:58
Bir reklamcı ve bir çizerin yollarının kesiştiği ‘Reklamcı Nedir?’ hem iş hem özel hayatında zaman içinde belli bir olgunluğa erişen bir profesyoneli anlatıyor adım adım...

Meliha Kesmez'in kitap kritiği

Kitap, fikirlerle dolup taşan bir zihnin iş hayatında zamanla nasıl kapana kısıldığından bahsediyor

Kısa bir süre önce bir reklamcının kaleminden bir çizerin çizgileriyle hayata geçen Reklamcı Nedir? Nasıl Reklamcı Olunur? sadece anlattıklarıyla değil, anlatma biçimiyle de benzersiz olmayı başarıyor. Uzun yıllardır reklamcılık yapan İlyas Başsoy’un yıllar önce metin yazarıyken yazıp bir kenara koyduğu ve birkaç yıl önce ajans patronu olarak gün yüzüne çıkarma kararı aldığı çalışma, Uykusuz çizeri Emrah Ablak’ın şahsına münhasır çizgileriyle bir meslekten çok, profesyonel yaşamın geneline yönelik acı ama gerçek saptamalarda bulunuyor. “Bu aslında benim reklam yolculuğum. Ama sadece benim değil etrafımdaki pek çok kişinin içinde kendinden bir şeyler bulduğu bir kitap” dediği Reklamcı Nedir? reklamcı olsun olmasın herkesin keyifle okuyacağı komik bir öykü.

Tanıtım yazısında “iş hayatının ezici temposunda kendinden geçen, kendini kaybeden ve bir daha da kendine gelemeyenler için” denilen kitap, reklamcılığa adım atmayı aklından geçirenlere bir şekilde rehberlik edecek olsa da aslında bir ‘ders’ kitabı olarak yazılıp, çizilmemiş. Zira Başsoy “Kitabın sekiz adımda süper reklamcı olun” gibi bir iddiası olmadığını, tersine bu misyondan kaçan bir kitap olduğunu söylüyor. Yine de okuyanların bu sivri dilli kitaptan alacağı ‘ders’ çok kuşkusuz... Öyle ki yazarın içinde büyüyüp serpildiği sektörü tüm çıplaklığıyla dillendirdiği, Ablak’ın da dobra çizimleriyle bedenlendirdiği çalışma kimini yüreklendirecek kimini ürkütecek cinsten...

Kurgusu gibi tasarımı da bilindik kitaplara benzemeyen Reklamcı Nedir? bir kutuya yerleştirilmiş ve her biri reklamcılığın bir ‘level’ına denk düşen beş bağımsız posterden oluşuyor. Kapağında ise Emrah Ablak’ın elinden çıktığı kilometrelerce öteden anlaşılan bir İblis var ki Başsoy’un devrimci ve isyancı yönüyle çok sevdiği bu İblis karakteri hikâyenin esas oğlanı olarak, kitabın içinde adım adım (level level aslında) ilerleyen okuyucuya yol gösteriyor. Görsel dilin gücünü öne çıkaran bu tasarım, okuyucuya “Kitabı dilerseniz duvarınıza poster olarak asıp her gün nasıl bir iş dünyasında yaşadığınızı kendinize hatırlatabilirsiniz” mesajını veriyor. Kuluçka dönemi yıllar süren kitap bu haliyle bir saatten az sürede okunabilse de, arada dönüp bakılacak keyifli bir sırdaş ya da yoldaş siz ne derseniz- aslında...

Zaman içinde reklam sektörüne kaysa da kendisi de Emrah Ablak gibi mizah kökenli olan İlyas Başsoy’un, Fırt, Avni, Hıbır, Pişmiş Kelle ve Limon dergilerinde yazmışlığı var. Kendisi zaten bir okur olarak tam bir Emrah Ablak hayranı. Daha sonra ise arkadaş oluyorlar. Detayları merak edip soruyorum ikiliye, “Birlikte çalışma fikri nasıl ortaya çıktı?” diye. Metni okuyan Ablak’ın onu kitap konusunda “gaza getirdiğini” söylüyor Başsoy. Ablak ise metnin ona hazır geldiğini onun sadece bu hazır metni çizgiye döktüğünü söyleyerek biraz mütevazı davranıyor.

Peki, “Türkiye’de reklam ortamı bu kadar korkunç mu?” diye soruyorum. Başsoy çekinmeden cevaplıyor: “Çok daha korkunç. Ben hep cadı kazanı gibi yerlerde çalıştım bugüne dek”. Emrah Ablak ise kıyısından köşesinde de dahil olsa reklam sektörüne, kitaptaki adımları kendi hayatında tek tek yaşadığından bahsediyor ve eskiden ayıp sayılan şeylerin artık ‘Tamam, kural budur’ haline geldiğini söylüyor. Sonra bir şey dikkatimi çekiyor: Neden ‘Reklamcı kimdir?’ değil de ‘Reklamcı nedir?’ sorusunu cevaplamaya çalışıyor kitap? Bunun Gilles Deleuze’e bir gönderme olduğunu söylüyor kitabın yazarı, “Birtakım işler yapıyoruz ve bu işler çok da tanımlamıyor aslında bizi. Mesela reklamcılık aslında bir kavram ve benim insan olarak hakkımda çok fazla şey söylemiyor” diyerek merakımı gideriyor.

Orhan Pamuk’un sözü

Kitabın bir de Orhan Pamuk’la yapılmış bir telefon konuşmasından alıntılanan bir önsözü var. Yazar vakti zamanında bir öyküsünü okuması için bilinmeyen numaralar servisinden Pamuk’un telefon numarasına ulaşıp, kendini bir anda onunla telefonda konuşurken bulmuş. “Orhan Pamuk’ta benim hayran olduğum bir şey var. Ondaki o sakin sakin yazma halini çok kıskanıyorum” dediği Orhan Pamuk’a öyküsünü okutamamış ama onunla bu küçük anısını da kitabın önsözüne koymadan edememiş.

Şimdiden ilk baskısı tükenen Reklamcı Nedir? Nasıl Reklamcı Olunur? reklam dünyasını anlatsa da, aslında derdi bunun ötesinde olan bir çalışma. Hangi sektör olursa olsun, yolun başındaki körpe zihinlerimizin sahip olduğu masumiyetin evrilip devrilerek, değişip dönüşerek yok olduğunu anlatıyor. Başsoy’un “Hepimiz delirdik aslında. Bir şekilde unuttuk kim olduğumuzu. Kendimizi bilmez olduk” diyerek tanımladığı bir ortamın haleti ruhiyesini yorumluyor, biraz laf biraz çizgi, kendine has üslubuyla...

(Radikal)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://fm-turk.yetkin-forum.com
 
Sivri dilli bir kitap: Reklamcı nedir?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Fm-Turk :: FM-Turk Café :: Güncel Haberler-
Buraya geçin: