Fm-Turk
KALİTELİ HİZMET İÇİN ÜYE OLUNUZ
Fm-Turk
KALİTELİ HİZMET İÇİN ÜYE OLUNUZ
Fm-Turk
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Elvan'ın öyküsü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
admin
Fm-Turk Kurucu Admin
Fm-Turk Kurucu Admin
admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 850
Doğum tarihi : 11/08/93
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Takım : Galatasaray
Favori Kişiler : Totti
Ruh hali : Elvan'ın öyküsü Sarhos10
İmza : <div class="js-kit-rating" title="Scored item" view="score" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>
Kayıt tarihi : 13/01/08

Elvan'ın öyküsü Empty
MesajKonu: Elvan'ın öyküsü   Elvan'ın öyküsü EmptyC.tesi Ağus. 16, 2008 2:56 pm

Elvan'ın öyküsü Mertaydin_olimpiyat
ENKA, 1998 yılında Atina'da yapılan Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası yarışmalarına iyi bir takımla çıkmak istiyordu. Nejat Gül ve Ekrem Ay, atletizmsever işadamı Önder Özbilen'den Belarus ve Etiyopya'dan atlet bulmasını rica ettiler. Özbilen'in Etiyopya'daki hedefi Alemitu Bekele isimli atletle anlaşmaktı.

Addis Ababa'da Hilton Oteli'nde kalan Özbilen, Bekele ile her konuda anlaşmanın keyfini yaşıyordu. O gün duvarda bir liste gördü. Dünya Gençler Kros Şampiyonası'nda 9'uncu olan 15 yaşındaki bir kızın ismini fark etti: Hewan Abeylegesse. Kendisinden 3 yaş büyüklerle yarışıp bu dereceyi yaptığına göre iyi olmalıydı.

Dünya ve Olimpiyat şampiyonu Haile Gebrselassie, haftada 3 gün Hilton'da fitness'a gelmekteydi. Özbilen, büyük ustanın fikrini sordu hemen. Gebre, Hewan'ın çok yetenekli olduğunu söyledi. Hatta daha ileri gidip "Bizde bunlardan çok var" dedi. İş adamının kafası iyice bu olaya yatmıştı. Hemen Hewan'ın babasını çağırdı. Özbilen, baba Abeylegesse'ye, "Kızına hülle evlilik yaptıracağız. Sonra da Türk vatandaşı olacak. Kısa süre içinde de boşanacak" dedi. Ama Özbilen, ENKA'dan ikinci bir atlet için yetki almamıştı. Buna rağmen ENKA yöneticilerinin sporu sevdiklerini ve bu durumu kabul edeceklerini düşündü. Riski alıp kendi adına Hewan'la kontrat yaptı. Türk iş adamının taahhüdü 2 yıl boyunca her ay 300 dolar vermekti. Özbilen, eğer ENKA kabul etmezse Hewan için mutlaka sponsor bulacağını düşünüyordu.
ENKA'nın o bölgedeki avukatlığını yapan Etiyohyalı bir kadın, kontratın yapılmasına yardımcı oldu. Bu esnada Hewan'ın babası, "7 çocuğum vardı. Artık 6 tane var. O sizin çocuğunuz" deyiverdi.

Türkiye'ye dönüşte evlilik için gerekli evrakların hazırlanmasında sıkıntılar yaşandı ama Elvan, bir daha hiç görmeyeceği eşi Mümin Can (Önder Özbilen'in kayınbiraderi) ile hülle evlilik yaptı. Sırada ENKA vardı. Önder Özbilen, durumu Nejat Gül ve Ekrem Ay'a anlattı. Onlar da okey verdiler bu transfere. ENKA lojmanlarına yerleşti Hewan ya da yeni adıyla Elvan. Sonrasında Alemitu, nişanlısının hasretine dayanamayarak ülkesine döndü. İşin ilginç yanı aradan yılar geçti ve eğer Elvan, 5 bin metrede yarışırsa çocuk doğurduktan sonra Türkiye'ye geri dönen ilk kader arkadaşıyla beraber ülkemizi temsil edecek.

Etiyopya'dan Türkiye'ye geldikten 2 yıl sonra Ertan Hatipoğlu'nun eline teslim edilir. Ertan Hoca, başarılı sprinterler yetiştirmiştir. Ama uzun mesafe onun için çok yeni bir olgudur. Hatipoğlu, İzmir Çilekli'de Elvan ve bir arkadaşını çalıştırmak üzere çamurlu bir tarlaya getirir. "Koşun" der sporculara. Onlar da, "Ne kadar" diye sorarlar. Ertan Hoca'nın, "10-15 dakika" lafı onları güldürür. Bu arada gazetesine dalan Ertan Hatipoğlu, saatin farkında bile değildi. 1.5 saat sonra saatine baktığında durumu anladı.

Gençler ve Ümitler kategorisinde alınan başarılı sonuçlar ve 2002 Avrupa Şampiyonası'ndaki 7'ncilik, Elvan konusunda umutları arttırmıştır. 2003 Dünya Şampiyonası, Paris'tedir. Aslında tüm gözler 1500 metrede altın beklenen Süreyya Ayhan'ın üzerindedir. Ama turnuvanın başında 5 bin seçmelerinde 21 yaşındaki Elvan'ın serisini ilk sırada bitirmesi görmeyen gözleri açtı. Finalde belki beşinci oldu ama herkes biliyordu ki Türkiye, dünya çapında bir atlet kazanmıştı. Nitekim kısa süre sonra Monaco'da yapılan yarışmalarda aldığı birincilik, Elvan Abeylegesse'nin olimpiyat için iddialı hale gelmesini sağladı.

Aynı dönemde federasyon ile Ertan Hatipoğlu arasında yaşanan sürtüşme, ortalığı toz duman etti. Hatipoğlu'nun Paris'teki bir röportaja katılmaması ve ikilinin kafilenin uçağını kaçırması gereksiz bir polemiğin başlamasına neden oldu. Kamuoyunun Hatipoğlu'nun tarafını tutmasıyla hasar görülmeden atlatıldı bu kriz.

2004 Olimpiyat yılıydı. Ama daha Atina'yı görmeden 11 haziranda Norveç'in Bergen kentinde 14:24.68'le 5 bin metre dünya rekorunu kırdığında Türk atletizmi için bilk ilk yaşadık. 1500 metrede de barajı geçen Elvan, Süreyya ile birlikte Atina'da bir tarih peşindeydi. Ne var ki Süreyya Ayhan'ın yaşadığı skandalla Elvan kendisini tek umut olarak buldu. 40 kiloluk hassas ve kırılgan kız için bu yük çok fazlaydı. Ne 5 binde ne de 1500'de varlık gösterebildi.

Sonrasında Elvan 2006'da Antalya'da Avrupa 10 bin metre kupasını kazandı. 2006 Avrupa Şampiyonası'nda ise 5 bin metrede Avrupa üçüncülüğünü elde etti. Yeniden özgüvenini kazanıyordu. Ancak bu dönemde de ENKA Kulübü, Ertan Hatipoğlu'nu görevden aldı. Yerineyse uzun yıllardır Türkiye'de görev yapan Rus Anatoly Bychkov'u getirdi.

2007'de Osaka'da düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası'nda Elvan, Etiyopyalı Tirunesh Dibaba ile nefesleri kesen bir yarışa girdi. Aynı önceki gün olduğu gibi Dibaba'nın son 400'deki atağı, Elvan'ın gümüşte kalmasına neden oldu.

Şunu söylemek gerekiyor. Elvan Abeylegesse, Türk atletizminde birçok ilkin sahibi. Daha bizim bir dünya şampiyonumuz yok. Neden 2009'da Berlin'de bu gerçekleşmesin? Galiba bunun için Elvan'ın sprintini biraz daha geliştirmesi gerekiyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://fm-turk.yetkin-forum.com
 
Elvan'ın öyküsü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Fm-Turk :: Futbol ve Diğer Sporlar :: Diğer Sporlar-
Buraya geçin: